Limak için halkın yaşam alanı yok olacak 2016-09-29 09:04:11 RIHA (DİHA) - Riha'nın Karaköprü ilçesinde kırsal mahallelerin kullandığı mera alanın Limak tarafından mermer ocağına dönüştürülmesine tepki gösteren yurttaşlar, "Direneceğiz. Onları buraya koymayacağız" diye cevap verdi. Riha'nın (Urfa) Merkez Karaköprü ilçesine bağlı Korukezen, Kırkpınar, Tülmen, Esemkulu, Kalecik, İsaveren, Mustafacık, Kızlar mahallerinin faydalandığı 5 bin dönümlük mera alanı taş ve kum ocağına çevrilecek. Tarımın yoğun olarak yapıldığı bu verimli bölgede bulunan mera arazisini çimento hammaddesi olan killi kireç taşı ve marn ocağı olarak kullanmak isteyen ve AKP'ye yakınlığıyla bilinen aynı zamanda 3'ncü Köprü projesinde de yer alan Nihat Özdemir'in sahibi olduğu Limak Holding'in projesine ise yöre halkı tepkili. Holding istedi vasfı değişti 3 yıl önce bölgedeki köylüler tarafından ağaçlandırılması için Orman Bölge Müdürlüğüne hibe edilen arazi geçtiğimiz yıl mart ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Urfa Valiliği'den ilgili alanın mera vasfından çıkarılarak Hazine adına tescil edilmesini istedi. Limak Çimento San. ve Tic. A.Ş.'nin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne bağlı İl Mera Komisyonu'na marn malzemesini çıkarmak için, mera alanını marn ocağı olarak kullanacaklarına dair sundukları rapor, Urfa Valiliği'nin de onayı ile 30 Aralık 2015'te kabul edildi. Burada bulunan mera alanından faydalanan yurttaşlar, Urfa Şehircilik İl Müdürlüğü ve Urfa Valiliği'nden oluşan yetkilileri ile yaptıkları toplantı sonucunda mahallelinin ret oyu kullanmasına rağmen, LİMAK Çimento ve devlet yetkilileri mera alnının vasfını değiştirerek marn ocağı kurulması projesini onaylatırdı. Bölgedeki halkın geçim kaynağı olan hayvancılık ve fıstık üretiminin bitmesi anlamına gelen proje ile doğal doku da tamamen zarar görmüş olacak. Sermayenin talebi dikkate alındı Meralarını LİMAK Çimento'ya vermemekte kararlı mahalleliler, "Gerekirse direnişe geçeriz ancak bu dağı yıktırmayız" diyerek meralarını terk etmeyeceklerini kaydetti. Marn ocağı yapılmak istenen dağın sıfır noktasında bulunan kırsal mahallelerden Korukezen mahalle muhtarı Mehmet Çiftçi, mahallenin yakınında bulunan mevcut çimento fabrikasının bölgedeki tüm canlılara zarar verdiğini hatırlatarak, marn ocağı ile birlikte fıstıkçılığın ortadan kalkacağını söyledi. Yetkililerle her görüştüklerinde mera alanına zarar verecek hiçbir projeyi onaylamadıklarını belirten Çiftçi, "Birçok dilekçe ile de bu projeyi onaylamayacağımızı da resmileştirdik. Dilekçeleri Tarım İl Müdürlüğü, Urfa Valiliği, Karaköprü Kaymakamlığı'na verdik. Korukezen mahallesinin 2 bin 350 dönümü, Kırkpınar mahallesinin 2 bin 200 dönümüne marn ocağı yapmak isteniyor. Toplam 5 bin dönümlük alan için rapor imzalandı. Diğer köylerde geçimini fıstıktan sağlıyor ve bu alanı kullanıyor" dedi. Doğal doku yok olacak LİMAK Çimento Fabrikası'nın zaten yeteri kadar doğaya zara verdiğini, marn ocağı ile birlikte bütün canlıların yok olacağını ifade eden Çiftçi, ekosistemin bozulacağını dile getirdi: "Üstelik hayvanlarımız var. Meramız elden giderse nerede otlayacak bunlar? Burada keklik sesi sizi dinlendirir. Üstelik bin bir çeşit hayvan yaşıyor dağda. Tavşanlarımız var. Marn ocağı ile birlikte dağ gider, dağın beraberinde doğa da gider." 'Halk sizden üstündür' Korukezen mahallesinden İbrahim Çoban da, fabrika yetkilileri tarafından çeşitli tehditlere maruz kaldıklarını ancak ne pahasına olursa olsun direneceklerini belirtti. Çoban sözlerine şöyle devam etti : "Ben fabrikaya bu kadar halkın ekmek teknesi olan dağı vermiyorum. Bizim ekmek teknemize neden göz diktiniz? Eğer siz bu riski göze alıyorsanız. Halk sizden çok üstündür. Siz halkı ayaklar altına alırsanız onlarda sizi alır" diye tepki gösterdi. Fabrikanın yararı yok zararı çok! 9 çocuk ve 23 torununa baktığını belirten Mustafa Alpay ise, 90 dönümlük tarlasının tek geçim kaynağı olduğunu ifade etti. LİMAK Çimento'nun yıllardır bir yararını değil aksine hep zararını gördüklerini vurgulayan Çoban, "Dağı da alırlarsa bu köyler 2'inci Suriye olacak. Hayvanlarımız nerede barınacak? Biz marn ocağını istemiyoruz. Hükümet tercihini ya köylüden yana yapsın, ya da fabrikadan yana yapsın. Direneceğiz sonuna kadar direneceğiz onları o köye koymayacağız" diye konuştu. 50- 60 yıllık ağaçlar kül olacak Yine projenin gerçekleşmesi ile en çok mahallelerden olan Kırkpınar mahalle muhtarı Mehmet Parmaksız, buradaki fıstık ağaçlarının hem geçim kaynağı hem de 60-70 yıllık ağaçlar olduğuna dikkat çekerek, mahallenin muhtarı olarak her yola başvurup engel olacaklarını söyledi. 'Meramız giderse ölürüz' Parmaksız, "Ya canımızı alırlar ya da meramızı" diyerek doğaya zarar veren bu projeyi onaylayanlar hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Aynı mahalleden Şükrü Karadağ'da dağın bölge için su deposu olduğunu belirterek, "Su olmazsa ağaç olmaz, fıstık olmaz. O dağın etrafı hep köy. Yıllarca orada yaşadık. Fıstık yoksa biz de ölürüz. Bizimle uğraşmasınlar. 5-6 köy hepsi ölür. Koyunumu, keçimiz, ineğimiz var merada otluyor. İzin vermeyeceğiz" dedi. (adö/ip/sd)