Muhalif medyanın susturulmasına tepki yağdı 2016-09-29 14:43:29 ANKARA (DİHA) - Özellikle, Kürt ve Alevi toplumunun sesini yansıtan televizyon kanalları ile radyoların kapatılmasına toplumun değişik kesimlerinden sert tepkiler gelirken, kanalların kapatılması kınandı. Dün Başbakanlık talimatı ile RTÜK üyelerinin dahi haberi olmadan, aralarında Azadi, Hayatin Sesi, Zarok, Denge Tv ile Alevilerin sesi olan Jiyan Tv ve Tv10 gibi televizyon kuruluşları ile radyoların yayınının durdurulmasına tepki yağdı. Birçok çevre yaptığı açıklamalarla kararı kınarken, TSG ve Ankara Emek ve Meslek Örgütleri, saat 18.00'de basın açıklaması yapacak. HDP tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Kürtlerin, Alevilerin ve demokratların sesini duyuran televizyon ve radyoların susturulduğu ve mal varlıklarına el konulduğu hatırlatılarak, "Bu, tam anlamıyla bir yok etme girişimidir" değerlendirmesinde bulunuldu. Bu girişimin uluslararası hukuka da aykırı olduğu kaydedilen açıklamada şunlar aktarıldı: "Bu televizyon kanalları, bir kaç gün önce kamuoyuna yansıyan ve muhataplarınca yalanlanamayan, Doğan Medya-Saray ilişkisini gözler önüne seren yazışmalarda yer almadıkları için; iktidara ispiyonculuk yapmadıkları, biat etmedikleri, diz çökmedikleri ve baş eğmedikleri için emeğin, demokrasinin, Kürt halkının, Alevi toplumunun haklı taleplerinin sesi oldukları için hedef alındılar." Ayrıca medyanın susturulması, "yeni saldırı dalgasının işareti" olarak nitelendirilen HDP açıklamasında şu görüşlere yer verildi: 'AKP mıntıka temizliği yapmaktadır' "Özgür ve muhalif yayıncılık yapanların susturulmak istenmesi, tüm toplumsal kesimlere yönelik baskı ve sindirme politikalarının hız kazanacağının açık bir işaretidir. Erdoğan-AKP iktidarı milletvekillerimize, yerel yönetimlere, demokratik siyaset alanına, demokratik kurum ve kuruluşlara yönelik geliştireceği kapsamlı saldırılar öncesinde kendisi açısından mıntıka temizliği yapmaktadır. Bir ülkede ifade ve düşünce özgürlüğü, haber alma ve iletişim özgürlüğü yoksa ve engelleniyorsa, o ülkede her gün her şey yapılabilir demektir. ‘Bize dokunmadı, susalım’ anlayışı her gün yeni acılarla, hukuksuzluklarla, demokrasi ve insan hakkı tanımaz uygulamalarla karşı karşıya kalınması anlamına gelmektedir. Başta Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olmak üzere tüm basın yayın kurumlarını bu haksız ve hukuksuz uygulamanın geri alınması için her türlü hukuki girişimde bulunmaya çağrılan açıklamada, "Yaygın medyayı, televizyon, gazete ve web sitelerini bu hukuk dışı uygulamaya karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz" denildi. 'Basın ve ifade özgürlüğüne darbedir' EMEP, KESK, ABF gibi kurum ve kuruluşlarda yaptıkları ayrı açıklamalarda, muhalif medyanın susturulmasının hukuka, insan haklarına, basın ve ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğuna işaret ederek, durumu kınadı. Söz konusu kuruluşlar hükümete, "bu baskı politikalarından bir an önce vazgeçmesi" çağrısında bulundu. HDP'li vekilden Meclis'e soru önergesi Bu arada HDP Milletvekili Feleknaz Uca'da, konuyu Meclis gündemine taşıyarak, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi. Uca'nın önergesinde, özellikle Zarok TV'nin Türkiye'de Kürtçe yayın yapan tek çocuk kanalı olduğuna işaret edilerek, "Kapatılan televizyon kanalları arasında yer alan Zarok TV, Kürtçe’nin Kurmancî ve Kirmanckî (Zazakî) lehçelerinde sadece çizgi film ve çocuk programları yapan bir televizyon kanalıdır. Yine Jiyan TV Kürtçe’nin sadece Kirmanckî lehçesinde yayın yapan bir televizyon kanalıdır. Ekranı karartılan Azadî TV Kürtçe ve Türkçe dillerinde habercilik yapan bir televizyondur. TV10 ise Türkiye’de Alevi topluma hitap eden tek televizyon kanalıdır. Govend TV Kürt folkloru üzerine yayın yapan bir müzik ve halay kanalıdır. Çok sayıda demokrat ve muhalif televizyon ile radyo kanalına karartma, susturma ve mühürleme yoluyla ağır bir darbe vurulmuştur" ifadelerine yer verildi. (kk/pu)