DİHA - Dicle Haber Ajansı

Çalışma Yaşamı

Mevsimlik işçilikte ucuz iş gücü mülteciler tercih ediliyor

 
24 Mayıs
09:11 2016

SERHAT WELAT DAĞDELEN/İBRAHİM ÇOŞKUN

MANİSA (DİHA) – Mevsimlik işçiliğin merkezlerinden biri olan Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bu yıl hiçbir hakları olmayan mülteciler tercih edilirken, günde 12 saat hiçbir çalışma güvenliği olmadan çalıştırılan işçiler buna karşılık sadece 25 TL kazanabiliyor.

Türkiye ve Avrupa Birliği arasında pazarlık konusu olan mülteciler, Türkiye’de ucuz ve sigortasız işçi olarak çalıştırılmaya devam ediyor. Mevsimlik işçiliğin merkezlerinden biri olan Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bu yıl hiçbir hakları olmayan mülteciler tercih ediliyor. Turgutlu ilçesinin iki büyük gıda fabrikası olan Nil Batu ve Euro Fabrikaları, her yıl Türkiye ve Kürdistan’ın çeşitli merkezlerinden gelen mevsimlik işçiler yerine mülteci işçileri fabrika dışında sigortasız olarak çalıştırmaya başladı.

12 saatin bedeli 25 TL

Çoğunluğunu mültecilerin oluşturduğu işçiler, Mustafa Kemal Mahallesi’nde bulunan boş bir araziye getirilen kamyonlardaki domates ve biberleri, 07.00’den 18.00 arası saatlerde ayıklıyor. Hiçbir çalışma güvenliği olmadan çalıştırılan işçiler, günde 12 saat aralıksız çalıştırırken, kasa başı bir buçuk TL alan işçilerin günlük kazancı ise 25 TL’yi geçmiyor.

Çocuk işçiler çalıştırılıyor

Dayıbaşları, mültecilerin yasal hakları olmadığı için sigorta yapılmadığını yerli işçilere ise sigorta yapıldığını söylese de yerli işçiler de iddiaları yalanlayarak sigortalarının olmadığını söyledi. İşçiler arasında küçük çocukların da çalıştığı görülürken Dayıbaşları, bu durumu “Çocuklar çalışmıyor, ailelerine yardım etmek için geliyor” sözleriyle açıkladı. Sigortasız, güvencesiz ve ucuz emek gücü olarak ilçe merkezinde herkesin gözü önünde çalıştırılan mülteci işçilerin durumu hem belediye hem de diğer yetkili kurumlar göz yumuyor.

‘Biliyoruz zor ve zahmetli bir iş’

Rojava’dan ilk olarak Kuzey Kürdistan’a oradan mevsimlik işçi olarak 2 çocuğuyla ilçeye gelen 60 yaşındaki Kesuma Sadun Temo, yaşının ilerlemesine rağmen çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı. Çocuklarıyla birlikte geldiğini ve ilçede 400 TL karşılığında kirada kaldığını ifade eden Temo, “Güneşin altında saatlerce çalışıyoruz. Biliyoruz zor ve zahmetli bir iş ama başka bir seçenek yok” diye sitem etti.

‘Zor ve güvencesiz şartlarda güneş altında çalışıyoruz’

Ferhan Aziz (55) isimli mülteci ise 6 çocuğuyla Güney Kürdistan’ın Duhok Kenti’nden geldiğini, burada yaşamak için bu zor şartlarda çalışmaya mecbur bırakıldıklarını söyledi. Sabahtan akşama kadar domates ve biber ayıkladıklarını ve kasa başı 1.5 TL kazandıklarını söyleyen Aziz, “Kiramız 350 TL. Elektrik ve su ile birlikte bu 500 TL buluyor. Burada akşama kadar 10 tane kasa ayıklayabiliyoruz. Zor ve güvencesiz şartlarda saatlerce güneş altında çalışmak zorundayız. Sürekli eğildiğim için bel ağrıları çekiyorum” dedi.

‘İçinde bulunduğunuz durum savaştan beter’

Cemile Xelil (54) ise, kalp rahatsızlığı olduğunu ancak çalışmak zorunda olduğu için burada çalışmaya başladığını söyledi. Güvenceleri olmadığı için hastanelerinin kendilerine bakmadığını ifade eden Xelil, “Çok yoruluyoruz. Ellerimiz yıpranmış. Saatlerce çalıştıktan sonra eve gidiyoruz. Fakat eve gittiğimizde yiyeceğimiz bir yemek yok. Kalkıp bu yorgunlukla yemek yapıyoruz” diyerek yaşadıkları durumun savaştan daha da beter olduğunu anlattı.

Dayıbaşı Şükrü: Burada çalışmaya mecburlar

Mülteciler ve fabrika arasındaki iletişimi sağlayan ve 3 yıl önce Rojava’dan ilçeye gelen Ahmet Şükrü ise, iş yerinde sürekli iş kazalarının olduğunu kazalara kendi imkanları ile müdahale ettiklerini söyledi. İşçilerin günde 12 saatte çok az bir parayla çalıştırılmasını değerlendiren Dayışbaşı Şükrü, işçilerin bu işi yapmaya mecbur kaldığını, burada bu paraya çalışmadığı takdirde tuttukları evlerin kiralarını ödeyemez duruma gelecekleri için bu işe mecbur kaldığını söyledi.

İş yerinde çocukların çalıştırılmasını da değerlendiren Şükrü, çocukların çalıştırmadıklarını sadece ailelerine yardım etmek için iş yerine geldiklerini, bir ay sonra iş yükünün daha da arttığında çocuklarının iş yerine getirilmesinin yasaklanacağını söyledi.

Şükrü, yerli işçilere fabrikanın sigorta yaptığını ancak mültecilerin hiçbir yasal hakkı olmadığı için sigorta yapılmadığını söyledi.

(sç/kk)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR