TTB Büyük Kongresi 'savaş' gündemiyle sürdü
ANKARA (DİHA) - TTB 67. Büyük Kongresi, ikinci gününde de Kürt illerinde sürdürülen savaşa karşı mücadele gündemiyle devam etti. Kürt illerinde devlet güçleri tarafından gerçekleştirilen katliam ve yıkımlarını sonuçlarına değinen delegelerden Dr. Halis Yerlikaya, savaşın halk sağlığını tehdit eden en büyük sorun olduğunu vurgulayarak, barış için birleşik mücadele çağrısı yaptı.
Türk Tabipler Birliği (TTB) 67. Büyük Kongresi, ikinci günündü DSİ Konferans Salonu'nda devam ediyor. Karar önerilerinin okunduğu ve görüşüldüğü kongrede, delegeler konuşmalarını sürdürdü. Kongrede konuşan Dr. Halis Yerlikaya, Kürdistan'da devam eden 'sokağa çıkma yasakları' ve yaşam hakkı ihlallerine dikkat çekti.
Cîzîr'de (Cizre) vahşet bodrumlarında katledilen yurttaşlara yardım etmeye giderken devlet güçleri tarafından katledilen sağlık emekçisi Aziz Yular'ı anarak konuşmasına başlayan Yerlikaya, "Geldiğimiz aşamada sağlıkta yıkım yaşamı ve doğayı yıkama dönüşmüştür. Bırakalım yaşam hakkını defin hakkının olmadığı bir süreci yaşıyoruz. 3 aylık Miray bebek 21 gün sonra defnedildi. Taybet Ana'nın cenazesi 9 gün sokak ortasında kaldı. Bir annenin kızının cenazesini günlerce derin dondurucuda sakladığı bir süreci yaşadık, yaşıyoruz" dedi.
'Savaşa rağmen yaşamaya ve yaşatmaya devam'
Yerlikaya, sokağa çıkma yasakları boyunca Kürt illerinde yaşanan katliam ve yıkımların sonuçlarına da dikkat çekti. Yerlikaya, şunları söyledi: "Savaş ortamıyla birlikte bölgeden sağlık hakkından ve sağlığa erişimden bahsetmek mümkün değildir. Devletin savaş ve savaşı gittikçe tırmandıran politikaları, uygulamaları can almaya devam ediyor. Hayatın normal akışının mevcut savaş durumun dolayısıyla kesildiği ve normalleşmeye dönük adımların dahi atılmadığı bu süreçte, işyerlerimizin asker ve polis tarafından işgal edilmesine, her an baskı ve tehditle karşı karşıya olmamıza, oldukça zorlu koşullarda çalışmak zorunda bırakılmamıza ve en önemlisi can güvenliğimizin devlet eliyle ortadan kaldırılmasına rağmen, büyük bir özveriyle hasta ile yaralı arasında ayırım gözetmeksizin yaşatmaya devam ediyoruz."
Savaşın en önemli halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Yerlikaya, "Sağlığın olmazsa olmaz koşulunun toplumsal barış olduğunu biliyoruz. Birleşik ve kolektif barış mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Herkesi bu mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz" diye konuştu.
Kadınlar: Kadınlar işsiz bebekler sütsüz
Kongreye verilen öğlen arasında ise, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, Sağlık Bakanlığı'nın kamudaki kadın çalışmaların süt izinlerini kullanmamasını öngören İl Sağlık Müdürlükleri'ne gönderdiği genelgeye ilişkin basın açıklaması yaptı.
"Kadınlar işsiz bebekler sütsüz" yazılı pankart açılan açıklamada, "Bebekler için anne sütünün en kadar yaşamsal olduğunu her anneye özenle anlatan, emzirmeyi teşvik eden biz kadın hekimler, ne takip ettiğimiz bebekler ne de kendi bebeklerimiz için süt izni hakkımızın gasp edilmesini kabul etmiyoruz" denildi.
(as-dn/öç)