Turizmin faturası işçiye kesildi

ANTALYA (DİHA) - Türkiye'de her yıl otel, plaj, kafe, eğlence yerleri ve benzeri hizmet veren 2 milyon 500 bin turizm işçisinin 600 bine yakınının çalıştığı Antalya'da bu yıl en az 200 bini işsiz kaldı. Devrimci Turizm İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Kahyaoğlu, otellerin yüzde 30'unun hiç açılmadığını belirtirken, krizin faturasının işçiye kesildiğini kaydetti.
Turizm sektöründe yaşanan krizin faturası işçiye kesildi. Türkiye'de her yıl otel, plaj, kafe, eğlence yerleri ve benzeri hizmet veren 2 milyon 500 bin turizm işçisinin 600 bine yakınının çalıştığı Antalya'da bu yıl en az 200 bini işsiz kaldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Servet Kahyaoğlu, turizm sektöründe Antalya'da hizmet üreten 200 bin işçinin hükümetin savaş yanlısı politikalarının mağduru olduğunu dile getirdi. Kahyaoğlu, "Normalde sezon başladığında bu işçilerin hepsi iş başı yapmış olacaklardı. Ancak turizm sektöründe Türkiye'de hükümetin politikaları ile birlikte ortaya çıkan kriz turizm işçilerin işsizliği ile sonuçlandı" dedi.
'Otellerin yüzde 30'u açılmadı'
Kentte her yıl turizm sektöründe faaliyet gösteren otellerin yüzde 30'unun hiç açılmadığını belirten Kahyaoğlu, "Sezon başında açılan oteller de eski işçilerinin tamamını işe almayıp, kadrolarını tamamlamadan otellerin doluluğuna bağlı olarak ilerde kadro almak üzere beklemede bıraktılar, turizm işçilerini. Memleketlerinden çalışmaya gelen işçiler, iş bulamayacaklarına kanaat getirerek geri dönmek zorunda kaldı. Şu an sezonluk turizm işçileri iş bekleyemez duruma gelmiş durumdalar" diye konuştu.
Barış gelmedikçe toparlama zor
Rusya ve İsrail ile ilişkilerin "normalleşmesi" için atılan adımları olumlayan Kahyaoğlu, ancak atılan adımların sektördeki krizi düzeltebilecek adımlar olmadığını vurguladı. Kahyaoğlu şöyle konuştu: "Türkiye'ye Rusya'dan İsrail'den akın akın turist gelmesini beklemek hayalciliktir. Medyada buna benzer şişirme haberler görüyoruz. Bu gerçeği yansıtmıyor. Uçakların yönü belli acentalar satışlarını yapmış durumdalar. Bir anda ne uçakların yönü değişir ne de acentaların Türkiye'ye yeni rezervasyonlar yapabilmeleri fırsatı doğar. Vatandaşı boşuna hayallere kaptırmanın gereği yok. Bu yılki turizm bu kriz ile baş başa devam edecektir. Ülkede can güvenliği sağlanmadığı iç barış sağlanmadığı sürece turizmin canlanmayacağı bilinmelidir. Ne yazık ki tüm bu saçmalıkların faturası turizm işçilerine işsizlik olarak çıkmıştır."
'İşsizlik fonu işverene aktarılıyor'
Krizde hükümetin işverenleri düşündüğünü ve işçiyi geri plana attığını hatırlatan Kahyaoğlu, İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun (İŞKUR) "İşbaşı Eğitimi Programı" kapsamında işçilerden tahsil edilen işsizlik fonunun işverene aktarıldığını vurguladı. Kahyaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet işverenlere bir takım olanaklar yaratmak için çabalıyor. Örneğin acentaların getirdikleri turistler için uçak başına 6 bin dolar yakıt parası ödeniyor. Otel işverenlerinin kredilerini, borçlarını ve vergilerini erteliyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de turizm işçileri üzerinden bir süspansiyon sağlanıyor işverene. Bu yıl İŞKUR 'İşbaşı Eğitimi' adı altında turizm sektörüne eleman yetiştirme görevini yerine getirmesi gerekirken, İşbaşı Eğitimi programını suiistimal ederek, otellerin yıllardır çalıştırdıkları işçileri, kalifiye turizm işçilerini sanki işbaşı eğitimi yapılıyormuş gibi ücretini İşsizlik Sigortası kasasından ödeyerek iş yerlerine gönderiyorlar. Otelin kendi alması gereken sezonluk işçileri almasına engel olarak işçilerin işsizlik sebebi olmaya başladı. Daha önce askıya alınmış ve bu sezon işbaşı yapacak olan yılların deneyimli işçisine işveren 'Git İŞKUR üzerinde gel' diyerek deneyimli işçiyi stajyer durumuna düşürmüş oluyor. Bu çalışma ne emekliliğine ne de kıdem tazminatına esas olmuyor, sadece sağlık sigortası primi ödeniyor. Parası işsizlik kasasından İŞKUR tarafından karşılanıyor."
Suiistimal ediliyor
Bunun yasanın zorlanması uygulamanın suiistimal edilmesi anlamına geldiğinin altını çizen Kahyaoğlu, şunları söyledi: "Biz işsizlik kasasına ödeme yaparken, işsiz kaldığımızda ücretlerimizi alabilelim diye ödeme yapıyoruz. İşverenlerin çalıştırdıkları işçilerin parasını İŞKUR işçinin biriktirdiği işsizlik kasasından ödeyemez. Bu büyük bir suiistimaldir. İşsizlik kasası çalışmayan işçiye para ödeyebilir. İşsizlik kasası çalışanın ücretini işveren adına ödemek için değildir."
(akl/st/sd)