DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Yüksek: Barışı ve demokrasiyi kutsayan bir süreç başlatılmalı

 
24 Ağustos
09:12 2016

ADANA (DİHA) - DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Türkiye'de kaostan çıkış yolunun demokratik siyaset olduğunu belirterek, gerçek anlamda radikal demokrasinin gerçekleşmesi için bütün siyasi oluşumların bir araya gelerek, Türkiye'deki toplumsal sorunların çözüm için bu süreci diyalog ve müzakere sürecine evirmesi gerektiğini söyledi. Yüksek, "Barış ve demokrasiyi kutsayan bir süreç başlatılmalı" dedi.

Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, avukatı aracılığı ile siyasal süreç ve cezaevinde yaşanan baskı, hak ihlali ile keyfi uygulamalarına ilişken değerlendirmelerde bulundu. 4 aydan fazladır tutuklu bulunduğunu hatırlatan Yüksek, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte cezaevinde sosyal aktivite ve sohbet haklarının gasp edildiğini belirtti.

Avukat görüşmelerinin de kısıtlandığını kaydeden Yüksek, "Haftada bir saatlik süre veriliyor. Bu bir saatte kameralar veya görevli memur gözetiminde yapılıyor. Bazen bu bir saatlik süre 20 ila 15 dakikaya bile düşebiliyor. Tüm bunlar evrensel insan hakları ilkelerine aykırıdır. Bu anlamda haklarımız ihlal ediliyor. Şahsıma yönelik bir uygulama söz konusu değildir" dedi. Halkın ve partisinin kendisine sahip çıktığını ifade eden Yüksek, Avrupa'nın ise tutuklanmasına sessiz kalmasını eleştirdi.

'Çözümü cemaat sabote etti'

Kürt siyasetçilerine yönelik kumpasların Fethullah Gülen Cemaati'ne bağlı polislerce yapıldığını aktaran Yüksek, 2009 yılındaki KCK operasyonlarının da Gülen Cemaati tarafından organize edildiğini ve binlerce Kürt siyasetçinin cezaevlerinde konulduğunu hatırlattı. Kendilerini cezaevine koyan polis ve yargı mensuplarının cemaat soruşturması kapsamında tutuklandığını anımsatan Yüksek, "FETÖ/PDY" çatı iddianamesinde Oslo görüşmelerinin cemaat mensubu polislerce BDP Amed İl Başkanlığı'na konulduğunun yer aldığını kaydetti. Yüksek, barış ve çözüme dönük yapılan her girişimin cemaat tarafından sabote edilmeye çalışıldığını söyledi.

Son tutuklanmasının da cemaatin kumpası olduğunu ve parti çalışmalarıyla ilgili yaptığı konuşmaların bir dosya haline getirilip "örgüt üyesi" suçlamasıyla tutuklandığını ifade eden Yüksek, devlet içerisinde bulunan derin yapılanmaya ilişkin yaptığı konuşmadan sonra alelacele tutuklandığını dile getirdi. AKP'nin bu yapıya müdahale edemediğini ve çözüm süreci için kurulan barış masasını devirdiğini belirten Yüksek, "Genel kongre öncesi tutuklanmam tesadüf değildir. Son süreç "sokağa çıkma yasakları"nın yaşandığı bir süreçti. Derin yapılanmalara ilişkin yaptığımız konuşmalarla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Benim tutuklanmama bu derin yapılanmanın eli vardır" diye belirtti.

'Milliyetçiliği değil demokrasiyi kutsayın'

Darbe girişimi sonrası AKP, CHP ve MHP tarafından kurulan "Milli Cephe"ye değinen Yüksek, bu süreçte söylenen demokrasi söylemlerinin lafta kalmamasını istedi. Yüksek, gerçek anlamda radikal demokrasinin gerçekleşmesi için bütün siyasi katmanların bir araya gelerek Türkiye'deki toplumsal sorunların çözüm için bu süreci diyalog ve müzakere sürecine evirmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Milliyetçiliği kutsayan değil barış ve demokrasiyi kutsayan bir süreç başlatılmalı" diyen Yüksek, şöyle devam etti: "Şuan yaşadığımız toplumsal süreçten ve savaştan çıkmanın tek yolu demokrasi ve siyaset alanlarının genişletilmesidir. Diyalog ve müzakere sürecine tekrar başlatılması ve her şeyden önce bütün sorunların temel kaynağı olan antidemokratik bir ortamda insanların konuşamaması ve kalkıp düşüncelerini özgürce söyleyememesidir. Bunun önündeki engellerin ortadan kalkması gerekir. Bunun çözümü de şuanda Türkiye'de bu toplumsal sorunların, kutuplaştırmayı ortadan kaldıracak olan yegane yol Türkiye'deki siyasi alanın, yani demokratik siyaset alanının genişletilmesidir."

'Barış ve özgürlükten daha değerli bir şey yok'

Barış ve demokrasi istedikleri için şuan cezaevinde olduklarını kaydeden Yüksek, her zaman barıştan ve çözümünden yana olduklarını vurguladı. Yüksek, "Devlet içerisindeki derin yapılar, bu barışçıl yaklaşımlarımıza, çözümcül yaklaşımlarımıza, demokrasi savunculuğumuza karşı kumpaslar kurmuşlardır. Biz halkımıza şunu söylüyoruz; bizler, barış için, demokrasi için, özgürlükler için şuan mahpus bulunmaktayız. Hiç bir zaman ne şart adı altında olsun çözüm ve barıştan vazgeçilmemesi ve bunun için mücadele edilmesi gerekir. Çünkü yaşamda barıştan ve özgürlükten daha değerli bir şey yok" diye belirtti.

(hk/pu)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR