DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Prof. Aktar: İşgal Türkiye'nin olmayan Kürt politikasının sonuçları

 
26 Ağustos
12:20 2016

İSTANBUL (DİHA) - TSK'nin Cerablus'u işgalini değerlendiren İstanbul Politika Merkezi Kıdemli Uzmanı Profesör Doktor Cengiz Aktar, kararın günübirlik alınmış bir karar olmadığına, aksine ABD ile oturulup pişirilmiş bir karar olduğuna vurgu yaparak, "İşgal, Türkiye'nin olmayan Kürt politikasının sonuçları" dedi.

TSK'nin DAİŞ'e karşı başlattığını duyurduğu "Fırat Kalkanı" operasyonu çerçevesinde işgal ettiği Cerablus ve çevresine askeri sevkiyat gerçekleştirmesini, İstanbul Politika Merkezi Kıdemli Uzmanı Profesör Doktor Cengiz Aktar değerlendirdi.

TSK'nin Cerablus'u işgalini "Türkiye Türklerindir" cephesi olarak değerlendiren ve o cepheye sadece AKP değil MHP ve CHP'nin de dahil olduğunu ifade eden Aktar, Türkiye'nin yüzyıllardır olumlu ya da olumsuz bir Kürt politikası edinemediğini belirtti. Bundan kaynaklı bir korku hakim olduğunu söyleyen Aktar, "Eskiden Irak'taki Kürdistan Özerk Bölgesi'nden korkarlardı. Şimdi Suriye'deki Kürt bölgesinden korkuyorlar. Türkiye'deki Kürtlerden korkuyorlar. Korku üzerine inşa edilmiş bir politika bu. Dolayısıyla asıl anlamda bir politika bile değil. Sadece savunmacı bir politika" diye konuştu.

'Suriye'deki gelişmeler, Ankara'ya iki üç boy bol geliyor'

Hükümetin yıllardır "Güney'de, Suriye sınırında bir Kürt oluşumuna izin vermeyeceğiz" sözünü hatırlatan Aktar, ABD'nin ise bu taleplerine karşılık verdiği değerlendirmesi yaptı. İşgal edilen bölgede bir koridor amaçlandığını belirten Aktar, "Oysa orada bambaşka şeyler oluyor. Sadece Kürtler değil, Arapların da içinde olduğu hem Sünni hem Alevi Arapların da içinde olduğu bir takım arayışlar var. Orada Türkiye'nin yanından dahi geçemediği Adem-i Merkeziyetçi bir arayış var. O özerk bölge onunla bağlantılı. Malum Rojava'nın bir toplumsal sözleşmesi var. Bütün bunlar, Ankara'daki politika yapıcılara iki üç boy bol geliyor. Bunlara anlamaları mümkün değil. Ama diğer taraftan tarihin akışına karşı durmaya çalışıyorlar. Bu da mümkün değil" şeklinde konuştu.

'TSK'nin Cerablus'u işgali ABD ile oturulup pişirilmiş bir karar'

TSK'inn Cerablus'u işgal kararının günübirlik alınmış bir karar olmadığını aksine ABD ile oturulup pişirilmiş bir karar olduğuna vurgu yapan Aktar, "Türkiye ABD rızası, Washington'un olurunu almadan Suriye'ye giremezdi. Dolayısıyla burada başka bir şey var. Eskiden Davutoğlu'nun seve seve kullandığı 'oyun kurucu' lafını hatırlatayım. Oyun kurucu falan değil birtakım şeyler oluyor. Türkiye'de ona göre tavır alıyor. Kendini korumaya çalışıyor ama daha ziyade Ortadoğu'da olanların sonuçlarına katlanıyor. Dolayısıyla orada kendi başına alınmış bir karar değil" ifadesinde bulundu. Aktar, ordunun Cerablus'un aşağısına ilerlemesi halinde önünün kesileceği öngörüsünde bulunarak, "Çünkü ABD ve Rusya Türkiye'nin nereye kadar gitmesi gerektiği konusunda gayet netler. 'İşte orada bir koridor o kadar. Onun daha fazlasını isteme' demeye getiriyor" dedi.

'Bu şimdilik bir başarı olarak görülüyor ama…'

İşgal hareketini, "Bu şimdilik bir başarı olarak görülüyor" şeklinde yorumlayan Aktar, sonraki süreçte ise Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) dikkat çekti. Aktar, "ÖSO kaç kişi, ne istiyorlar, siyasi bir projeleri var mı? Ayakta kalabilirler mi? Türkiye destek vermeden bir siyasi öneri getirebilirler mi? Esas sorular bunlar çünkü kalıcı olan odur. Ben şimdilik bugüne kadar ÖSO'nun dişe dokunur bir politika önerisi ile ortaya çıktığını görmedim, duymadım. Dolayısıyla burada kalıcı olmak önemli. Kalıcı olmak da askeri olarak değil siyasi olur" şeklinde konuştu.

'İşgal, Türkiye'nin olmayan Kürt politikasının sonuçları'

DAİŞ'in Cerablus'tan çoktan çekildiğini ve orada bir savaşın yaşanmadığını ifade eden Aktar, yaşanan gelişmeyi ise Türkiye'nin olmayan Kürt politikasının sonuçları olarak gördüğünü söyledi. Aktar, bugüne kadar Ankara'nın müsamaha gösterdiği DAİŞ'in bu operasyonu nasıl yorumlayacağının asıl endişe verici olduğunu "Çünkü Cerablus onların bir nevi çıkış kapısıydı. Şimdi bu kapı kapandı mı? Herhalde ABD'nin gizli gündemi bu kapının DAİŞ'e kapanması bir kere. Buna nasıl tepki verilecek? Benim esas endişem o. DAİŞ buna Türkiye içinde mi cevap verecek? Allah muhafaza yani çok endişe verici" sözleri ile dikkat çekti.

'Oradaki güçler yaralı Suriye toplumuna ne öneriyor?'

Suriye topraklarında önemli olanın kalıcı olmak olduğunu ve kalıcı olmanın da yolunun olumlu yapıcı politika üretmekten geçtiğini kaydeden Aktar, son olarak şunları belirtti: "Yoksa savaş alanında yenilirsin yenersin falan ama o toplumlara ne sunuyorsun. Suriye artık savaş yorgunu bir ülke. Savaş eninde sonunda önümüzdeki aylarda bitecek. 5 yılı aştı savaş yorgunluğu diye bir kavram var siyasette. Bundan sonra artık oradaki güçler yaralı Suriye toplumuna ne öneriyor önemli olan budur."

(nd/za/ag)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR