'Barışı yükseltme çağrısının yanındayız'

İSTANBUL (DİHA) - Kürt siyasetçilerinin yayınladığı deklarasyona destek veren EHD, ÖDP ve BHH temsilcileri, Kürt siyasetçilerinin eylemini önemsediklerini ve yanlarında olduklarını belirterek, "Hep beraber bu barış bayrağını yükseltmemiz adına bir çağrı olarak değerlendirmek gerekiyor. Bu yangını söndürmek için su sıkmamız gerekiyor. Barışın önemli bir ayağı olan Öcalan ile açık ve şeffaf bir biçimde görüşmelerin başlaması lazım" dedi.
DTK, HDK, KJA, HDP ve DBP eş genel başkanlarının katılımı ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşmenin yapılması talebiyle dün Amed'de (Diyarbakır) açıklanan deklarasyona, siyasi parti ve toplumun farklı kesimlerinden destekler gelmeye devam ediyor.
ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, böyle bir eylemin üzücü olduğunu belirterek, "Çünkü Öcalan üzerinde haksız, hukuksuz ve temeli olmayan bir tecrit söz konusu. En insanı haklara da aykırı bir gasp ile karşı karşıyayız" dedi. Türkiye'nin yangın yerine döndüğünü kaydeden Taş, şöyle devam etti: "Bu yangını söndürmek için su sıkmamız gerekiyor. Benzinle gitmememiz gerekiyor. O yüzden Öcalan'ın ailesi, yakınları, avukatları ile görüştürülmemesi siyasi açıdan da yanlış bir karardır. Bu tutumun değiştirilmesi gerekiyor. Öcalan üzerindeki tecridin kalkması Kürt sorunundaki çatışmalı atmosferin dağılması açısından da bir işaret fişeği haline dönüşebilir. O nedenle yangının sönmesi için bir an önce Öcalan, ailesi, avukatları, HDP'den ya da aydınlardan oluşan bir heyetin görüşmesi gerekmektedir."
'Barışın en önemli ayağı Öcalan'
Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık döneme işaret eden Birleşik Haziran Hareketi (BHH) Yürütme Kurulu üyesi Erkan Baş da, Türkiye'nin her geçen gün biraz daha bataklığa sürüklendiğini vurguladı. Bundan en fazla emekçi, Kürt ve Türk halklarının etkileneceğinin altını çizen Baş, "Buna karşı etkin bir duyarlılığın sergilenmesinde konumlanmamız gerekiyor" diye belirti. Barışın Türkiye'nin tamamı açısından önemli olduğunu ve bunun bir ayağının Öcalan olduğunu dile getiren Baş, "Dolayısıyla iktidarın istediği zaman masa kurup, istediği zaman o masayı kaldırdığı bir süreci kabul etmemiz mümkün değil. Kalıcı bir barışın tesis edilmesi için halkın tamamına açık, şeffaf bir biçimde görüşmelerin başlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bütün halkların barışa ulaşması için atılan her adımı önemsemek gerektiğini ifade eden Baş, "Hep beraber bu barış bayrağını yükseltmemiz adına bir çağrı olarak değerlendirmek gerekiyor" diyerek barış, özgürlük ve eşitlik için hep birlikte mücadele edeceklerini söyledi.
Tüm imkânlarımızla Kürt siyasetçilerinin yanında olacağız'
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Sibel Uzun ise, hükümetin içerde olduğu gibi dış politikada da Suriye'yi savaşa sürüklediğini ve Türkiye'nin bu dış politikasının Kürt halkının statüsüne yönelik saldırı olduğunu ifade etti. Meclis'in artık yok sayıldığını belirten Uzun, "Saray rejimi kendini, hepimizi korkunç bir sona sürükleme hedefi dayatıyor. Bu savaş ortamında Kürt hareketinin çözümün en önemli ayağı olarak gündeminde tuttuğu Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması, görüşmelerin başlaması talebinin sonuna kadar yanında olacağız" diye konuştu. Her savaş süreçlerinde müzakerelerin er ya da geç olduğunu belirten Uzun, şunları aktardı: "İçeride ve dışarıda başkanlık hedefi için yaratılan yanlış politikadan derhal dönülmesi gerekir. Bir önceki çözüm sürecinde nasıl Abdullah Öcalan ile görüşme başlangıç kabul edilmişse yine aynısının olması kaçınılmazdır. Savaş ortamını durdurmak en yakıcı en acil gündemimizdir. Bu süreçte daha fazla kan akmaması için siyasetçilerin açlık grevi ile mücadeleyi büyütmeleri çok kıymetlidir. Bu mücadelelerini tüm imkânlarımızla yanlarında olacağız" dedi.
(sde-eç/za/pu)