DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Baluken: Kayyım halk iradesine darbedir

 
2 Eylül
16:33 2016

ANKARA (DİHA) - HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, belediyelere kayyım atamayı getirecek olan düzenlemenin de yer aldığı KHK'lerle Meclis iradesine karşı darbe yapıldığına dikkat çekerek, belediyeye kayyım atamanın doğrudan halk iradesine darbe olduğunu kaydetti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, dün gece yayımlanan KHK ile belediyelere kayyım ataması başta olmak üzere güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baluken, bu amaçla Meclis Basın Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Baluken, Türkiye'nin yeni bir darbe gününe uyandığını belirterek, "15 Temmuz darbe girişimi tarihe nasıl not geçtiyse 2 Eylül darbe anlayışı da aynı şekilde tarihe not düşecektir. Sarayın ve AKP'nin bugün itibarıyla yürürlüğe koyduğu KHK'ler, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi ülkenin demokrasisini kesintiye uğratan darbeler silsilesinin kendisidir" dedi.

Meclis iradesine darbe

Yürürlüğe giren üç KHK ile açık bir şekilde Meclis iradesine karşı darbe yapıldığının altını çizen Baluken, TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin uzlaşarak torba yasa tasarısından çıkarılan birçok hususun, KHK olarak Türkiye toplumuna dayatıldığını söyledi.

Baluken, "Yerel yönetimlere, halkın oyuyla seçilen belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine, doğrudan kayyım atanması suretiyle bir darbe yapılmıştır. Meclis iradesine doğrudan darbe yapan anlayış, belediyeye kayyım atama düzenlemesi yapmak suretiyle, halk iradesine de doğrudan darbe yaptığını açık bir şekilde bütün kamuoyuna göstermiştir" diye konuştu.

Darbe üniversitelere uzandı

Bu darbe anlayışının yine bilimsel, demokratik, tarafsız ve özerk alanlar olması gereken üniversitelere de uzandığına dikkat çeken Baluken, şöyle devam etti: "Barışa imza atan akademisyenlerin neredeyse tamamının görevden alınmış olması, savaşı kutsayan bir pratikle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Aynı şekilde kamuda 41 bin 811 kişinin tasfiye edilerek görevden alınması da Türkiye'de yasaların ve Anayasa'nın tamamen askıya alındığı, mevcut durumda fiili bir darbe uygulamasıyla karşı karşıya olduğumuzu açık bir şekilde göstermektedir.

MHP ve özellikle CHP'nin pratiklerinin, politikalarının, Türkiye'yi bir darbe ve diktatöryal sistem cenderesinin içine attığını üzülerek ifade etmek istiyoruz. Biz, MHP'ye bir şey demiyoruz. Tamamen, AKP'nin arkasında yedeklenen bir siyasi partiyle ilgili burada çok fazla ifade edeceğimiz bir şey yok. Ancak CHP'nin özellikle 2 Eylül darbesinin yürürlüğe girmiş olduğu bu günde, bugüne kadarki siyasi pozisyonunu çok net bir şekilde sorgulaması gerektiğini düşünüyoruz."

'Çözüm mözüm yok' diyen Yıldırım'a: Ciddiyetsiz bir açıklama

Başbakan Binali Yıldırım'ın bugün "Çözüm mözüm yok" açıklamasını hatırlatan Baluken, "Başbakan'ı dinlediğimizde, sadece bugün birkaç saat içerisinde 30 kişinin yaşamını yitirdiği bir ortamda son derece ciddiyetsiz bir şekilde, 'Çözüm mözüm yok' diyor. Savaşı devam ettireceğinin mesajını veriyor. 30'a yakın insan birkaç saat içinde yaşamını yitirmiş, Başbakan'ın bu can kayıplarına yaklaşım düzeyine bakın. Başbakanlığa getirildiği dönemde AKP tarafından 'düşük profilli' olarak tanımlanan bu kişi belli ki böyle 'düşük profili' tanımını falan da hak etmiyor" dedi.

'Önümüzde büyük bir savaş ve kaos var'

Baluken, Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etmesi ve yerine Süleyman Soylu'nun getirilmesine ilişkin sorulan soruya ise, "Ağar, Çiller, Güreş döneminin kirli savaş politikalarının prensi, bu kan deryası içerisinde eğer 'performans düşüklüğü' üzerinden İçişleri Bakanı olarak görevlendirilmişse demek ki büyük bir savaş ve kaos planlaması var önümüzde" yanıtını verdi.

(hd/rp)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR