600 haftadır bitmeyen mücadele DOSYA 3

NECLA DEMİR / ZUHAL ATLAN
Yakınlarını aramaya yetmeyen ömürler!
İSTANBUL (DİHA) - Kimi kaybettirilen oğlunun kimi eşinin kemiklerine kavuşmak için yıllarca mücadele veren Cumartesi Annesi'nin ömrü hesap sormaya yetmedi. Yakınlarının akıbetini öğrenmeden yaşamını yitiren birçok anne oldu.
Hakikat arayışlarını 600 haftadır Galatasaray Meydanı'nda oturarak sürdüren kimi Cumartesi Annesi'nin ömrü, çocuğunun yada eşinin kemiklerine kavuşmaya yetmedi. Bu annelerden biri de 105 yıllık ömrünün 33 yılını oğlu Cemil Kırbayır'ı aramaya adayan Berfo Kırbayır idi. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ilk kayıplarından olan Kırbayır'ın akıbeti 36 yıldır hala bilinmiyor. Kırbayır'ı aramaktan vazgeçmeyen ve "Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler" sözleriyle akıllarda kalan Berfo Ana, Cumartesi Anneleri'nin 21 yıllık mücadele tarihinde önemli bir yer tuttu. "Cumartesi Anneleri'nin arkasında başka güçler var" diyen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a, "Bizim arkamızda acılarımız ve zulme baş eğmeyişimiz var" yanıtı veren Berfo Ana, 5 Şubat 2011 tarihinde yine dönemin Başbakanı Erdoğan'la Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ndeki görüşmede yer aldı.
Berfo Kırbayır Cemili'ne kavuşamadı
Berfo Ana'nın Erdoğan'a sarf ettiği, "31 yıldır arıyorum, bana oğlumu bul" sözlerinin ardından Erdoğan'ın talimatıyla 9 Şubat 2011 tarihinde Cemil Kırbayır'ın akıbetinin araştırılması için Meclis'te Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon, çalışmalarının ardından "Cemil Kırbayır firar etti" iddiasının gerçeği yansıtmadığını, gözaltında öldürüldüğünü ve bilinmeyen şekilde yok edildiğine karar verdi. Emniyet, MİT ve Sıkıyönetim Komutanlığı'nın o dönemdeki görevlileri ve yetkilileri ile dönemin sıkıyönetim komutanı hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Meclis Komisyonu, elindeki tüm belge, bilgi ve beyanları ulaştırmasına rağmen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı sorumlular hakkında dava açmadı. Erdoğan'ın söz verdiği Berfo Ana ise, oğlunun kemiklerini bulamadan 22 Şubat 2013 tarihinde yaşamını yitirdi.
'Bu devlet bizden ne istiyor?'
Ömrü oğlu Hüseyin Taşkaya'nın kemiklerini bulmaya yetmeyen Cumartesi Anneleri'nden biri de Fatime Taşkaya oldu. 6 Aralık 1993 tarihinde asker, polis ve Bucak Aşireti'ne mensup korucular tarafından otuz araçlık konvoyla, Urfa'nın Siverek ilçesi Bağlar Mahallesi'ndeki Mehmet Taşkaya'nın evine baskın yapıldı. Baskının ardından gözaltına alınan Hüseyin Taşkaya'nın akıbeti hakkında o günden ise herhangi bir bilgi yok. Oğlundan haber alma umuduyla Siverek Emniyet'ine giden ve "Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur" cevabı alan Fatime Taşkaya, "Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum" demişti.
Cumartesi Anneleri'nin 402'nci haftasında hasta yatağından mektup gönderen Taşkaya, dönemin Başbakanı Erdoğan'a, "Bir oğlumu kaybettiler diğerini de KCK operasyonuyla tutukladılar. Bu devlet bizden ne istiyor? Birini kaybettiler yetmedi mi? Tek suçumuz Kürt olmak mı?" diye seslenmişti. Ancak, Fatime Taşkaya da oğluna kavuşamadan 17 Ekim 2015 tarihinde Tuzla'da yaşamını yitirdi.
Kiraz Şahin kayıp eşini Erdoğan'a sormuştu
Kiraz Şahin de, 1996 tarihinde kaybedilen eşi İsmail Şahin'in akıbetini bilmeden yaşama veda eden Cumartesi Anneleri'ndendi. Beyoğlu Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışırken 18 Ocak 1996 tarihinde kaybedilen eşi İsmail Şahin için adalet mücadelesi veren Cumartesi Annesi Kiraz Şahin, 2011 yılında kayıp yakınları ile yaptığı görüşme sırasında dönemin Başbakanı Erdoğan'a, "Eşim sizin işçinizdi, mesai saatleri içinde kayboldu. İsmail Şahin'in akıbetini açıklamak sizin de sorumluluğunuzdadır" demişti. Mide kanseri hastalığı sonucu 27 Şubat 2015 tarihinde yaşamını yitiren Şahin'in cenazesi, memleketi Tokat'ın Almus ilçesine bağlı Hubyar'da toprağa verildi.
Şahsenem Cihan, oğlunun faillerini bulamadan gözlerini yumdu
Cumartesi Annesi Şahsenem Cihan da, gözaltında işkenceyle katledilen oğlu Süleyman Cihan'ın faillerinin yargılanmasını göremeden yaşamını yitirdi. 29 Temmuz 1981 tarihinde Mehmet Ağar ve ekibi tarafından gözaltına alındıktan sonra Bostancı'da götürüldüğü evin 6. katından aşağı atılarak katledilen Cihan'ın annesi Şahsenem Cihan, 29 Mayıs 2015 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Cihan, oğlu Süleyman'ın mezarının da bulunduğu Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
'Oğluma ne oldu?' diye soran Kesriye Demir
17 Ağustos 1995 tarihinde OHAL uygulamalarının hakim olduğu Merdîn'in (Mardin) Mahsert (Ömerli) ilçesinde askerlerce gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 21 yaşındaki Abdurrahim Demir'in annesi Kesriye Demir de oğlunun kemiklerine kavuşamadan gözlerini yumdu. Oğlunun fotoğraflarıyla gittiği karakoldan, "Böyle bir gözaltı olmadı" sözleriyle dönen Kesriye Demir, "Oğluma ne oldu?" diye sormuştu.
Çiçek koyacak bir mezara ulaşamadan yaşamını yitirdi
12 Eylül döneminde zorunlu askerlik yaptığı sırada gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Zeki Altunbaş'ın annesi Cevriye Altunbaş da, adalet mücadelesi verdiği sırada yaşamını yitiren Cumartesi Anneleri'nden. Çiçek koyacağı bir mezara ulaşma düşü kuran Cevriye Altunbaş, oğlu Zeki'ye kavuşamadan 31 Mart 2015 tarihinde Yalova'daki evinde hayatını kaybetti.
Oğlunun ismini kalbine yazan Zeynep Güney
12 Eylül dönemi kayıplarından Veysel Güney'in annesi Zeynep Güney de, oğlunun mezarına kavuşamadan yaşamını yitiren bir Cumartesi Annesi. Tedavi gördüğü İzmir'de kalp yetmezliği sonucu 13 Ekim 2012 tarihinde yaşamını yitiren Zeynep Güney, Galatasaray Meydanı'na gönderdiği mektubunda oğlu Veysel için, "Resmini gözlerime çizdim, ismini kalbime yazdım" demişti.
'Bir gün çıkıp gelir' ümidi bitmeyen Fincan Bilgin
1 Nisan 1996 tarihinde Edirne'den İstanbul'daki evine dönmek üzere yola çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Talat Türkoğlu'nun annesi Ziyneti Türkoğlu da, oğlunun kemiklerini bulamadan yaşama veda etti.
Fincan Bilgin ise, 1994 yılında Ankara Dikmen'de bir otobüs durağında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan oğlu Kenan Bilgin'i bulmaya ömrü yetmeyen Cumartesi Anneleri'nden. "Kenan'a bir şey olmamıştır, bir gün çıkıp gelir" umudunu hiç yitirmeyen Fincan Bilgin'in adalet mücadelesini Cumartesi Anneleri sürdürüyor.
Oğlunun kemikleriyle toprağa verildi
2-6 Kasım 1995 tarihinde Mêrdîn'in (Mardin) Kerboran (Dargeçit) ilçesinde 9 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan ancak 18 yıl sonra yapılan kazılarda kemiklerine ulaşılan 13 yaşındaki Seyhan Doğan, yıllarca kendisi için mücadele veren anne Asiye ve babası Ramazan Doğan ile birlikte toprağa verildi.
YARIN: 21 yıldır kayıp adalet
(pu)