DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Görgü tanığının anlatımına rağmen Öztürk'ün katili tutuklanmadı

 
23 Eylül
16:40 2016

İSTANBUL (DİHA)- Küçükarmutlu Mahallesi'nde Yılmaz Öztürk'ü öldüren polis Yasın Hiçyılmaz hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada, Öztürk'ü vuran polisin Hiçyılmaz olduğu görgü tanıkları tarafından doğrulandı.

İstanbul'un Sarıyer ilçesine bağlı Küçükarmutlu Mahallesi'nde Şubat ayında Yılmaz Öztürk'ü sırtından vurularak katledilen zanlı polis Yasin Hiçyılmaz hakkında açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemeye, "Ölüme Sebebiyet Verecek Şekilde Kasten Yaralamak" suçundan tutuksuz yargılanan polis Yasin Hiçyılmaz, Öztürk'ün annesi Günnaz Öztürk ve babası Hüseyin Öztürk ile yakınları katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanık polis Yasin Hiçyılmaz savunma yaptı.

İsteyerek ateş etmemiş!

Kaçan 4 şahsı gördüğünü belirten katil zanlısı Hiçyılmaz, "Bu sırada en arkadaki şahıs elindeki bir cismi bana doğru fırlattı, bu şahıs uzun montlu olan şahıstı. Attığı cisim benim arkama düştü, aramızda 25- 30 metre kadar mesafe vardı. Attığı cisim el yapımı patlayıcı olduğu için ben bu nedenle sendeledim. Bu şahıs en sağdan diğer kişilerin arkasından koşmaya devam etti. 4'ü koşarken birden kahve renkli montlu şahıs yere yığıldı, elindeki silahla yere doğru yuvarlandı. Arkasından gelen uzun montlu şahıs yerdeki silahı alarak koşmaya devam etti. Ben şahsın yanına gittim ayağı takılıp yere düştü zannettim. Şahsın yüzünü yukarıya doğru çevirdim, bana 'ben vuruldum' dedi. Bana doğru patlayıcı madde atılınca elimdeki silahın ateş aldığını önce fark etmedim sendelemiştim. Şahsın yanına gidip ben vuruldum diye söyleyince silahın ateşleme aldığını o zaman fark ettim. Ambulansla hastaneye kaldırıldı" diye kendisini savundu. Öztürk'ün hayatını kaybettiğini karakolda öğrendiğini ileri süren Hiçyılmaz, kasten isteyerek ateş etmediğini iddia etti.

'En ağır cezaya çarptırılsın'

Duruşmada, olayda hayatını kaybeden Yılmaz Öztürk'ün annesi Günnaz Öztürk ve babası Hüseyin Öztürk, çocuklarının herhangi bir suçunun bulunmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olduklarını en ağır cezanın verilmesini istedi.

Tanıklar dinlendi

Duruşmada tanık olarak dinlenen Hamza Karaçam, olay sırasında evinin önüne sigara içmek için çıktığını ve sokakta sadece kendisinin bulunduğunu belirterek, "Evin önünden sadece Yılmaz Öztürk geçti. Kendisini simayen tanıyordum. Sakin bir şekilde yolda yürüyordu. Sonradan peşinden 3 kişi geldi. Bir tanesinin elinde biber gazı atan tüfek vardı. Bulunduğum yer itibariyle hem Yılmaz'ı hem de gelen 3 kişiyi görüyordum. Bu şahıslardan iki tanesinin elinde silah, birinin elinde de biber gazı atan tüfek gördüm. Sivil kıyafetliydiler. Ancak polis olduklarını anladım. Şahıslardan bir tanesi 'dur' ihtarında bulunmadan Yılmaz'a doğru ilk ateş ettiğinde Yılmaz vurulup yüzüstü yere düştü. Ortalık karıştı. Yılmaz'ın yanına gittim. Çevirdim. Yılmaz bana 'Bana ne oldu ağabey' dedi. Daha sonra komşulardan su getirdik, elini yüzünü yıkadık. Bilincinin açık olmasını sağladık. Sonra da ambulansı aradık. Yılmaz'a ateş eden şahıs huzurda bulunan kişidir. O zaman kirli sakallıydı" diye kaydetti.

Duruşma Kasım'a ertelendi

Sanığın tutuklanması yönündeki talebi reddeden mahkeme heyeti, anne ve babanın duruşmaya katılmasına, olayla ilgili olarak 5 polis memurunun tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 17 Kasım'a erteledi.

İddianameden

İddianamede, Fatih Sultan Mehmet Polis Merkezi'ne sık sık yapılan saldırılardan dolayı polis merkezinin çevresinde tedbirlerin arttırıldığı, olay günü de şüpheli Yasin Hiçyılmaz'ın üç meslektaşıyla S80 numaralı zırhlı araçla polis merkezinin çevresinde tedbir aldığı belirtildi. İddianamede şüpheli polis memuru Hiçyılmaz'ın evine doğru yaya olarak gitmekte olan Yılmaz Öztürk'ü polis merkezine saldırı gerçekleştirip kaçmakta olan şahsılardan biri olduğunu düşünerek, herhangi bir uyarıda bulunmadan onu durdurmak ve yakalamak amacıyla etkili ateş mesafesinden ateş ettiği ifade edildi. İç ve dış kanama sonucu Yılmaz Öztürk'ün yaşamını yitirdiği belirtilen iddianamede, Öztürk'ün herhangi bir örgüt kaydının olmadığının belirtildi. İddianamede, olayın meydana geldiği yerin sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş bir yer olmadığı, polis merkezinden yaklaşık 600 metre uzakta olan olay yerinde Fatih Sultan Mehmet Polis Merkezi'ne saldırı gerçekleştiren şahıslar dışında başka kişilerin olmasının normal olduğu, şüphelinin savunmasında ateş etmeden önce el yapımı bomba atıldığını belirtmesine karşın olay yeri inceleme ekibinin buna ilişkin bir bulgu bulmadığı vurgulandı. İddianamede, şüpheli Hiçyılmaz'ın "Ölüme Sebebiyet Verecek Şekilde Kasten Yaralamak" suçundan 12 yıldan 16 yıla kadar hapsi isteniyor.

(za/sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR