600 haftadır eşinin akıbetini soran Tosun'un hikayesini işledi

İSTANBUL (DİHA) - Fotoğrafçı Nursen Bilgin Kadayıfçıoğlu, 600 haftadır yılmadan Galatasaray Meydanı'nda eşi Fehmi Tosun'un akıbetini sormak için oturan Cumartesi Annesi Hanım Tosun'un "Aramak" başlıklı foto belgeselini çekti.
Fotoğrafçı Nursen Bilgin Kadayıfçıoğlu, 600 haftadır yakınlarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri'nden Hanım Tosun'un "Aramak" adıyla foto belgeselini çekti. Toplamda 25 fotoğraftan oluşan foto belgeseli çekmek için Kadayıfçı, Tosun'u yemek yaparken, dışarıda dolaşırken, Cumartesi Anneleri eylemine gidip gelirken birçok anını fotoğrafladı.
'Hanım'ın bitmeyen arayışına tanık olmak etkiledi'
Yaptığı çalışmaya ilişkin konuşan fotoğrafçı Kadayıfçıoğlu, "600 haftadır, gözaltında kaybolan yakınları için toplanan ve akıbetlerini soran bir topluluk ve kaybolan yüzlercesi insan var. Bunların içinde 10-11 yaşlarında çocuklar bile var. Bunun yanında 'Hiç böyle şeyler olmuyormuş ' gibi davranan kör ve sağır milyonlar. Bir belgeselci ve bir anne olarak, onların sesini duyurmak bir insanlık görevi idi benim için. Onun için böyle bir çalışma yaptım" dedi. Tosun'un foto belgeselini çekerken kendisi ile geçirdiği zamanda hissettiklerini anlatan Kadayıfçıoğlu, "Her an kanamaya hazır bir yaraya neşter atmak gibiydi. Acıya ve Hanım'ın bitmeyen arayışına tanık olmak çok duygusal anlarla dolu, zorlu bir süreçti benim için. İnanılmaz zorluklarla geçen bir yaşamı kahramanca göğüsleyen, adeta kendini yeniden yaratan Hanım'a ve onun vasıtasıyla tanıştığım Cumartesi İnsanlarına hayranlığım giderek arttı" diye konuştu.
'Daha işlenecek çok hikaye var'
Tosun'un direngen, sevecen ve onurlu bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Kadayıfçıoğlu, Hanım Tosun'u ise, "Tüm çalışma arkadaşlarının ve diğer Cumartesi annelerinin sevgisini ve saygısını kazanmış biridir. Belgeseli yapma amacımı kendisine anlattığımda, yürekten bir gülümseyişle dünyasını bana açmayı kabul etmesi ile dünyalar benim oldu" sözleriyle ifade etti. Tosun'un hikayesinden sonra aslında anlatılacak daha çok hikayenin olduğunu söyleyen Kadayıfçıoğlu, "Tüm insanlık bu akıl almaz hikayeleri duymalı. Duymakla kalmayıp onlarla özdeşleşebilmeli. Biz belgeselciler bunu yapamadıkça hiç bir şey yapmış sayılmayız" dedi.
Hanım Tosun kimdir?
Hanım Tosun, 1964 yıllında Amed'in (Diyarbakır) Lice ilçesine bağlı, Çavindir (Licok) köyünde, geçimini tütüncülükle sağlayan, orta halli, dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelir. O dönemde kız çocukları okula gönderilmediği için Tosun, çocukluğunu ev işleri ve tütüncülük yaparak geçirdi. Daha 16 yaşındayken aynı köyden olan Fehmi Tosun ile evlendirildi. 1990'lı yıllarda köy yakmalarından nasibini alan Tosun'un babası evlerinin yakılmasına karşı çıktığı için korucular tarafından başından vurularak katledildi. Gelişen bu olaylar üzerine Tosun 5 çocuğu ile Amed'e göç etti. 1991 yıllında tutuklanan eşi 3 yıllın ardından serbest bırakılınca bu sefer İstanbul'a göç ettiler. 18 Ekim 1995 yıllında Tosun'un eşi Fehim Tosun, gözaltına alınarak kaybedildi. Tosun'un mücadelesi bundan sonra daha da artarken, eşini bulmak için birçok yere başvursa da sonuçsuz kaldı.
Akıbetini sormaya devam ediyor
Tosun o yıldan itibaren elinde eşi Fehmi Tosun'un fotoğrafı, yanında çocukları ile her hafta gözaltında kaybedilenlerin akıbetini soruyor. Çocuklarına bakmak için çocuk bakıcılığı yapan Tosun aynı zamanda 1996'da Avcılar HADEP'te açılan okuma yazma kurslarına da giderek okuma yazma öğrendi. Tosun, İHD Yönetim Kurulu üyesi, 1997'de HADEP kadın kollarında, 2001 yılında kurulan Yakınlarını Kaybedenler Derneği'nin (YAKAYDER) kurucu üyeleri arasında yer aldı. Tosun eşi Fehim Tosun ile birlikte gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormaya devam ediyor.
(sde/za/mö)