600. haftada binler sordu: Failler belli kayıplar nerede?
İSTANBUL (DİHA) - Babasını, annesini, ağabeyini, ablasını göremeyen çocuklar ile çocuklarının akıbetini soran anne ve babaların 600 haftasına ulaşan adalet arayışlarında seslerinin dönüştüğü çığlık, Galatasaray Meydanı'ndan bir kez daha yükseldi. 600. haftasına ulaşan eyleme destek veren siyasetçilerden akademisyenlere, aydın ve yazarlardan insan hakları savunucularına ve gazetecilere binlerce kişi, yine "Failler belli kayıplar nerede?" diye sordu.
Her hafta Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen ve kayıplarının akıbetini "Failler belli kayıplar nerede" şiarıyla soran Cumartesi Anneleri, 600'üncü haftasına ulaşan adalet arayışlarında bir kez daha aynı şiarla bir araya geldi. Sabah erken saatlerden itibaren meydanda bir araya gelmeye başlayan kayıp yakınları ve dostlarının sayısı eylem saatine doğru binleri buldu, meydan dolup taştı.
Meydana dev pankart asıldı
İstiklal Caddesi'ne serilen siyah bez üzerine kayıp yakınlarının resimleri ve karanfiller bırakılırken, "600 hafta" yazıldı. Meydanda bulunan binanın duvarına ise, üzerinde "Cumartesi Anneleri 600 haftadır aynı yerde" yazılı dev pankart asıldı.
Alanın etrafına da polisler tarafından bariyerler yerleştirildi. Ancak alana gelenlerin üzerlerini "Cumartesi Anneleri" yazılı baskılı tişörtler giyen kayıp yakınları aradı.
Eyleme destek için Galatasaray Meydanı'na gelenlerin ellerinde karanfiller ve kayıpların resimleri yer aldı. Bazı kayıp yakınları da kayıp bir çocuğunun resmi ile kimi ise 2 veya daha fazla kayıp çocuğunun resmi ile alana gelerek, eylemin en önünde yer aldı.
Hem babasını, annesini, ağabeyini, ablasını göremeyen çocuklar hem de çocuklarının akıbetini öğrenmeyen anne ve babalarının 600. haftadaki çığlığına, akademisyenler, sanatçılar, aydınlar, yazarlar, HDP ile CHP'li siyasetçiler, insan hakları savunucuları ile gazeteciler ve binler destek verdi.
36 yıldır oğlunun akıbetini soruyor
Eylemde ilk olarak 36 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren konuştu.
36 yıldır oğlunun akıbetini soran anne Eren, "Kaç Haziran geçti. Kimse sormadı. 36 yıl geçti oğlum kayıp. Onun kemiklerini aramaktan canım çıktı. Pırıl pırıl çocuklarımızın suçu neydi kendilerinden bir daha haber alamadık, katlettiniz. Ne yaparsanız yapın çocuklarımızın kemiklerini istiyoruz" diye konuştu.
Alkış Galatasaray'ın ruhuna uygun değil
Ancak anne Elmas'ın konuşmasının kitle tarafından alkışlanması üzerine Cumartesi Anneleri'nden uyarı gecikmedi. Anneler, eylemin sessiz bir eylem olduğunu ve 600 haftadır Galatasaray Meydanı'ndan alkış sesinin yükselmediğini belirterek alkışların kesilmesi ricasında bulundu.
Anne Ocak: 21 yıldır buradayım
Ardından ilk Cumartesi Anneleri'nden biri olan 21 yıl önce katledilen Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak söz aldı. Anne Ocak da "21 senedir burada oturuyorum. Bu gençler, anneler, babalar için oturdum. Analar ağlamasın, çocukları yetim kalmasın diye oturdum burada" diye konuştu.
Berfo Ana hatırlatıldı
Yine 21 yıl önce İzmir'de polisler tarafından karakola çağrıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da, 21 yıllık mücadelesini anlattı. Anne Yıldız, şunları dile getirdi: "Bu adaletsizlik böyle giderse bir 600 hafta daha burada olacağız gibi. Burada otururken aramızdan Berfo Anneler gitti. Onları buradan selamlıyoruz."
'Anne ve babaların mücadelesini bugün çocukları devraldı'
Cumartesi Anneleri adına konuşan kayıp Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun ise, 600 haftadır Galatasaray Meydanı'nda olduklarını hatırlattı. Tosun, "İnsanlığa karşı işlenen suçlar en ağır suçtur. 21 yıl önce anne ve babalarımız bu alanda adalet arayışına girdi, şimdi ise biz ikinci kuşakları, çocukları bu mücadeleyi devraldık. Annelerin, babaların çocuklarının mezar taşını araması bir ülkenin utancıdır" ifadelerini kullandı.
'Korkması gerekenler bizler değiliz…'
21 yıldır aynı meydanda olmalarının tek sorumlusunun devlet olmadığını dile getiren Tosun'un devamında şu sözlerine meydanda yankılandı:
"Biz de sorumluyuz bundan. Yüz binler olarak annelerin yanında olsaydık, bugün bunlar yaşanmazdı. 90'lar bile böyle değildi. Korkması gerekenler bizler değiliz. Korkması gerekenler şehirleri tank ve toplarla harabeye çevirenlerdir. Korkması gerekenler Taybet Ana'yı günlerce sokak ortasında bekletenlerdir, doğmamış çocuğu anne karnında katledendir. Korkması gerekenler bizler bu meydanlara mahkum edenlerdir. Bu korkuyu, sessizliği kabul etmiyoruz. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz ama korkarak, sessiz kalarak değil."
Kayıp Abdulkerim Yurtseven'in torunu Berivan Yurtseven ise "Dedemin Kürt olmaktan başka bir suçu var mıydı? Biz sadece yakınlarımızın akıbetini sormak için buradayız. Hesap verilene kadar burada mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Plaza de Mayo Anneleri mesaj gönderdi
Torun Yurtseven'in konuşmasının ardından meydanda Arjantin'den Plaza de Mayo Anneleri'nin gönderdiği dayanışma mesajı dinletildi.
Ortak basın açıklamasını ise Suruç'ta kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya okudu. Taşkaya, 600 haftadır alanda olmalarına rağmen faillerin ortaya çıkarılıp, yargılanmasına yönelik siyasi bir iradenin ortaya konulmadığını dile getirdi. Taşkaya, "Türkiye'de yargı başta olmak üzere devletin bütün kurumlarının yurttaşın değil; iktidarın hizmetinde olması, hukuksuzluğu ve adaletsizliği beraberinde getiriyor" dedi. Kayıp davalarının AİHM mahkumiyetine ve meclis raporlarına rağmen sonuçsuz bırakıldığını söyleyen Taşkaya, 600 haftalık taleplerini bir kez daha sıraladı.
Eylemin ardından kayıp yakınları ve destekçileri, 601'inci haftada aynı meydanda bir araya gelmek üzere her hafta olduğu gibi yine sessiz bir şekilde alandan ayrıldı.
Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Meydanı'ndaki bu eylemine katılamayanlar ise desteklerini sosyal medyada gösterdi. Özelikle Twitter'da açılan #CumartesiAnneleri600Hafta hastag'inda binlerce sosyal medya kullanıcısı destek mesajlarını paylaştı.
(ekip/za/öç)