Doğan: Belediyeler şirket değildir!
İZMİR (DİHA) - HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, belediyelere kayyım atamanın hem iç hem de uluslararası hukukta yerinin olmadığını belirterek, devlet aklı selim davranmaya davet etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, Kürdistan'daki belediyelere kayyım atanmasına dikkat çekmek ve protesto etmek için il binasında başlattıkları bir günlük açlık grevi eylemlerine ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Kürdistan'daki belediyelere kayyım atamanın devletin uzun süredir yürüttüğü kirli savaşın bir ayağı olduğunu aktaran HDP İl Eşbaşkanı Gülay Gün Bilici, Türkiye'nin peyderpey bütün Kürt kazanımlarına göz diktiğini ve son olarak da bu uygulamayı belediyelere kayyım atayarak yaptığını dile getirdi. Bilici, "Açlık grevi eylemimiz direnişimizin ilk ayağını oluşturuyor. Daha büyük ve kitlesel eylemlerle halkımızın kazanımlarına göz diken devletin planlarını boşa çıkartacağız" dedi.
'Belediyeler şirket değildir'
Belediyelere kayyım atamanın hukuki altyapısının olmadığını dile getiren HDP Milletvekili Müslüm Doğan da, "Belediyelere kayyım atama dünyanın hiçbir anayasasında olmadığı gibi Türkiye Anayasası'nda da yoktur. Anayasaya göre sadece şirketlere kayım atanabilir. Belediyeler şirket değildir. Bunun yanında dünyanın hiçbir demokrasisinde halkın özgür iradesiyle seçtiği bir belediye başkanına bunu yapıldığı da görülmemiştir. Bu darbe hukukudur." diye konuştu.
'Türk Devleti Kürtleri tehdit olarak görüyor'
Kayyım atamanın hukuksuz olduğunu bildikleri için kayyımların tek tek istifa ettiğini belirten Doğan, "Türk Devleti Selçuklulardan buyana Kürt kazanımlarına saldırmayı bir devlet politikası haline getirdiğini biliyoruz. Türk Devleti bunu öyle bir boyuta taşıdı ki Kürt, Meksika'da bir dükkan açsa bunu kendisine tehdit olarak görüyor" dedi.
'Tekrar iç barışa dönebiliriz'
Hükümetin politikaları yüzünden Kürt ve Türk halkının bir kopuşun eşiğine geldiğini işaret eden Doğan, şöyle devam etti: "Demokratik kazanımların ve demokratik siyasetin kısıtlanması devletinde işine yaramaz. Bu bir akıl tutulmasıdır. Devlet bundan vazgeçmelidir. Yeni bir kardeşlik hukukuna yeni bir dayanışma ve bir arada yaşamama hukukunu oluşturmalıyız. Bunları sağlarsak tekrar bir iç barışa dönebiliriz. Onun için devletin bu süreci derhal başlatması gerekiyor. Devlet aklı selim davranmalıdır" diye konuştu.
(sy/sd)