Kayyım işgaline karşı AİHM’e bireysel başvuru yapılabilir
WAN(DİHA) - DBP’li belediyelere yönelik kayyım işgalinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolunun açık olduğunu söyleyen Avukat Cemal Demir, yurttaşların AİHM’e bireysel başvuru yapabileceğini belirtti.
AKP’nin Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) 25 belediyesine yönelik kayyım işgaline yönelik tartışmalar sürerken, Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Üyesi Avukat Cemal Demir, kayyımların hukuki boyutuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Kayyım kavramının Türkiye’deki siyasal yaşama son bir yıldır girdiğini söyleyen Demir, kavramın daha çok ticaret hukukunda geçtiğini, ilk olarak cemaat kurum ve kuruluşlarına el koyulması sürecinde gündeme geldiğini belirtti. Siyasal iktidarın cemaatle gündemleştirdiği kayyım uygulamasını Kürt yerel siyasetine yönelim aracı olarak kullandığını söyleyen Demir, hükümetin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’i gerekçe göstererek çıkardığı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile darbeyi fırsata çevirdiğini vurguladı.
Anayasa Mahkemesi’ne kayyım iptali için başvuru yapılabilir
KHK’ların OHAL gibi süreçler sona erdikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne götürülebileceğini belirten Demir, 1991 yılında Anayasa Mahkemesi’nin OHAL döneminde KHK ile hayata geçirilen benzer uygulamaları iptal ettiğini hatırlattı. Demir, “Eğer KHK ile yapılan düzenlemelerin etki ve sonuçları OHAL dönemin dışında da görülebiliyorsa Anayasa Mahkemesi bu konuda bir denetim yapabilir, hatta iptal kararı da verebilir” dedi.
OHAL’den sonra ne olacak?
Siyasi partiler ve STK’lerin KHK’nin iptal için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğu takdirde KHK ile gelen kayyım ve diğer uygulamaların yürütmesinin durdurulabileceğini belirten Demir, “KHK’lar OHAL dönemi dışında da etki ve sonuç gösterebilecek nitelikli düzenlemelerdir. OHAL rejimi sona erdiği takdirde kayyımların varlığı nasıl olacak? Kayyımlar kendi görev alanına mı çekilecek? Bu konu ile ilgili yaşanacak gelişmeler, atılacak adımlar önemli” diye konuştu.
AİHM’e bireysel başvuru yapılabilir
KHK’ların uluslararası bir denetim mekanizması olmadığını ancak getirdiği uygulamalardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen kişilerin bireysel olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruda bulunabileceğini vurgulayan Demir, iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM’e başvurulabileceğini söyledi.
‘Silahlı kayyımın ne halka ne de belediyeye katacağı bir şey yok’
AKP’nin Kürt siyasetine ve Kürt yerel siyasetine yönelik bakış açısının iktidara geldiği günden bu yana değişmediğini ifade eden Demir, kayyım uygulamasının bu bakış açısının en somut örneği olduğunu söyledi. Kayyımın hukuki olarak da halk iradesine darbe niteliği taşıdığını ifade eden Demir, “Kayyım bir darbe yönetimidir. Zora dayanan yönetimdir. Bu halk kayyımı hiçbir şekilde tanımayacaktır” dedi. Uzun namlulu silahlar eşliğinde belediye meclis toplantılarına katılan kayyımların halk nezdinde de hukuk nezdinde de bir karşılığının olmadığını ifade eden Demir, “Meclise baskın yapar gibi gelen bir kayyımın ne o kentte halka ne de belediye katacağı hiçbir şey yoktur” diye konuştu.
(svd/rk/ns)
