‘Nefret suçlarına karşı duyarlılık oluşturulmalı’
MERSİN (DİHA) - Mersin’de nefret söylemi, nefret suçları ve linç kültürüyle ilgili düzenlenen toplantıda konuşan HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, mücadele ağları oluşturulması gerektiğini, bu konunun etraflıca tartışılması ve örgütlenmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Mersin’de Ayrımcılıkla Mücadele Platformu tarafından HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in katılımıyla Nobel Oteli'nde toplantı düzenlendi. Toplantıya yerelde bulunan gazete editörleri, Mersin Barosu avukatları, İHD, ÖHD ve ÇHD’li avukatlar, kadın ve LGBTİ derneği üyeleri katıldı. Toplantıda ilk sözü alan İnsan Hakları Araştırma Derneği üyesi Çağlar Karakış, İHAD olarak uzun yıllardır nefret söylemleri konusunda araştırma yaptıklarını vurguladı. Son süreçte artan nefret söylemleriyle artık bir linç mevzusunun gündeme geldiğine dikkat çeken Karakış, "Yine ön yargılardan beslendiği, belirli gruba, belirli ırka yönelik nefret söylemlerinin en son vardığı nokta linç. Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine bakıldığında birçok linç girişimi vardır. Normalde birbiriyle komşu olduğumuz, selamımız olan insanlar bu linç halinde bir canavara dönüşüyor” dedi.
‘Linç öncesi toplumda duyarlılık oluşturmak’
Toplumda linçin meşru görülmesinin en büyük sebebinin ise cezasızlık halinden kaynaklandığını dile getiren Karakış, “Özellikle bu linç hali dediğimiz hallerde yerellerden bir örgütlenme ve duyarlılık geliştirilmesi için bir çalışma başlatmak, bu linç hali öncesi bir duyarlılık oluşturmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
‘Önleyebilmek için örgütlenmeliyiz’
Ardından söz alan HDP Qers (Kars) Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Türkiye’de nefret suçlarıyla ilgilenen çok fazla kurum olmadığını ifade etti. Bilgen, “Nefret söylemi, nefret suçu bir kısmı ile hukukçuları ilgilendiriyor, bir kısmı ile medyayı ilgilendiriyor. Nefret suçları ve söylemleriyle alakalı olan kurumlarda duyarlılık oluşturulması için başlatılan bir çalışma” diye konuştu.
‘Bu suçun cezalandırılması için mücadele edilmeli’
Son yıllarda Türkiye’de hızla değişen siyasal yapının korkulan, kaygı duyulan nefret söylemi ve suçlarına doğru hızla gittiğini ifade eden Bilgen, “2 yıl önce bu çalışma başladığında siyasetçilerin nefret söylemleri için yerel medyanın bu noktada dikkatli olmasıyla başladık. Hatta nefret söylemi siyasetçiler tarafından telaffuz edildiğinde, medya bunun takipçisi olsun ki bunu engelleyelim. Çünkü siyasetçi nasıl bir dil kullanıyorsa toplum da bunu örnek alan bir yerden ilerliyor” dedi
Toplumda oluşan ötekileştirme, nefret dilinin önüne geçmenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Bilgen, var olan nefret söylemleri ve nefret suçlarıyla nasıl mücadele ağları oluşturulması gerektiğinin tartışılması ve örgütlenmesinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
‘Milliyetçi, muhafazakâr taban dönüştürülmeli’
Araştırmacı, yazar Muhammed Salar ise genellikle kitleler halinde linçe kalkışan grupların, tabanların milliyetçi, muhafazakâr kesimler olduğunu vurgulayarak, özellikle nefret suçu ve nefret söylemleri ile ilgili bu kesimlerle çalışma yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Bu kesimlere yönelik eğitim çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade eden Salar, milliyetçi, muhafazakar tabana yönelik yoğun şekilde bir diyalog kanalının açılması gerektiğini vurguladı.
Toplantı verilen yemekle son buldu.
(ba/eal/fç)