DİHA - Dicle Haber Ajansı

Haberler

Direnişle püskürtülen 'yasak' birinci yılında

 
29 Eylül
09:21 2016

BİLAL GÜLDEM

HABER MERKEZİ (DİHA)
- Devletin baskıcı politikalarına karşı 90'lardan bu yana boyun eğmeyen ve son bir yılda 7 defa sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Nisêbîn'de, ilk yasaktan bu yana bir yıl geçti. İlk yasaktan sonra ilçede direniş giderek büyüdü ve tarihi direniş tarih sayfaları arasındaki yerini aldı.

Halkın deyimiyle "Nisêbîna Rengin" olarak bilenen Mêrdîn'in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin), devletin baskıcı ve inkar politikasına karşı ilk defa 1990'lı yıllarda halk serhildanlarına ve direnişine öncülük eden ilçe. Bagok Dağı ile Rojava'nın Qamişlo kenti arasında geniş bir ova üzerinde kurulan Nisêbîn tarih boyunca hiçbir işgal saldırılarına teslim olmadı. 24 Temmuz 2015 tarihinde Kürdistan'a yönelik başlayan savaş konsepti ile beraber yine devletin baskıcı politikalarına karşı 25 yıl önce nasıl direndiyse bu sefer de ilan edilen özyönetim ile birlikte ilk ilan edilen özyönetim kentleri arasında yerini aldı. Özgür ve onurlu bir yaşamı kendi topraklarında yaşaması için 9 Ağustos 2015'te Nisêbîn Halk Meclisi öncülüğünde kente bulunan kurum temsilcileri ile halk beraber özyönetim ilanı yaptı. Özyönetim ilanı ardından ilçenin mahallelerine yönelik devlet güçleri tarafından başlayan imha saldırılarına karşı halk ile gençler özsavunmaya geçerek, mahallelerini saldırılardan korudu. Devlet kurumlarını tanımama kararını alan Nisêbînliler, kendi kimliğini, toprağını ve kimliklerini baskılardan savunarak, özyönetim çerçevesinde halk kendi kendini yönetmeye başladı.

Saldırılar karşısında direniş ve özsavunma

Özyönetim çerçevesinde devlet güçlerinin mahallelerde katliam girişimleri ve gözaltı furyasına karşı öz savunmasını sağlandı. Devletin saldırılarına karşı her geçen gün gençler ve halk mahallelerde direniş barikatları kurup hendek kazıyarak savunmasını aldı. Abdulkadirpaşa (Şehît Gelhat), Fırat (Koçeran), Dicle, Yenişehir (Elîka), Kışla (Qijlê) ve Zeynel Abidin (Kanîka) mahallelerinde direnişçiler halkın desteğiyle gün be gün direnişin ve devrimin mevzilerini kurdu. Mahalleler saldırılara karşı dayanıklı hale getirildi. Tüm sokak ve caddeler direniş hakim olurken, devlet güçlerine ise saldırı çemberi daraltıldı. Etrafa daralan devlet güçleri halkın özyönetim savunması ve gücüne tahammül edemeyerek, vahşi saldırılarla mahallelere yönelik saldırılar düzenleyerek, insanları katletti.

Yasaktan önce 3 kişi katledildi

24 Temmuz'da başlayan savaşla beraber siyasi soykırım ve askeri saldırılarına karşı Nisêbîn'de her akşam gençler meydanlara çıkarak protesto eylemleri düzenledi. Bu eylemler esnasında 26 Temmuz'u 27 Temmuz'a bağlayan gece Abdulkadirpaşa (Şehit Gelhat Gever) Mahallesi'nde Komalên Ciwan üyesi Seyithan Dede (Gelhat Gever) devlet güçleri tarafından sokak ortasında katletmesiyle tüm eylem planlamaları değişerek, güçlü öz savunmaya geçildi. Dede'nin kod ismi Abdulkadirpaşa Mahallesi'ne verilerek, halk arasında mahallenin ismi "Gelhat" oldu. Katliamlara karşı artan öfke eylemleriyle beraber devlet de saldırıları vahşi boyuta taşıdı. Dede'nin ardından 11 Ağustos 2015'te 3 çocuk babası Havzullah Doğan (29) Devrim Mahallesi'nde devlet güçleri tarafından bir sokakta infaz edildi. Dede ile Doğan'ın katledilmesi ardından mahallelerdeki özsavunma en üst seviyeye çıkartıldı. Özyönetim direnişin olduğu mahallelere yönelik saldırılarda 4 Eylül 2015'te ise 2 çocuk babası Lokman Süne (22) Yenişehir Mahallesi'nde özel harekat polislerin kobra zırhlı tipi araçtan sıkılan kurşunlarla katledildi.

İlk önce Bagok ve köyleri yasakladılar

24 Temmuz ile 30 Eylül 2015 tarihleri arasında ilçedeki tüm dengeler değişerek, öz savunma ve direniş yüksek bir merhaleye çıkarak, direniş mahalleleri savunmak için güçlendirildi. Kazılan hendek ve kurulan barikatlar karşısında zora düşen devlet güçlerine saldırı zemini hazırlamak için ilçede 1 Ekim 2015 tarihinde yasak ilan edildi. Mardin Valiliği'nin Nusaybin Kaymakamlığı ortaklığıyla yapılan duyuru ile ilk önce Nisêbîn'e bağlı Girêmîra, Marînê, Tilminarê ve Mendikanê kırsal mahalleleri ile Bagok Dağı'nı kapsayan "sokağa çıkma yasağı" ilan edildi. Yasakla beraber yüzlerce asker operasyon için Bagok Dağı kırsalına sevk edilirken, HPG ve YJA-Star gerillaları ile askerler arasında çatışma çıktı. Çatışma alanının yakından bulunan "Pakrewangeha Ayten Tekîn û Egît Suruç" mezarlığı askerler tarafından bombalarla yıkılarak, yerle yeksan edilmesine rağmen halk mezarlığa sahip çıktı. Yaşanan çatışmada çok sayıda asker öldürüldü.

Halk yasağı tanımadı direniş kazandı

Köylerdeki yasak ve Bagok Dağı'nda çatışma devam ederken, aynı günde Mardin Valiliği ikinci ilan duyurusu yaparak Nisêbîn merkeze de "sokağa çıkma yasağı" getirilerek, saat 19.00'da yasak başladı. Uygulanan yasağın saatiyle birlikte devlet güçleri en modern silahlar ile zırhlı araçlarla mahallelere dönük saldırmaya başladı. Ağır topyekun saldırılara rağmen halk evlerini ve mahallelerini terk etmeyerek, gece gündüz saldırılar karşısında direndi ve yasağı tanımadı. Saldırıların en yoğun olduğu Fırat Mahallesi'nde elektrik ve sular kesilerek, halkı bezdirme noktasına getirilmek istendi. Ancak tüm ağır saldırılara rağmen halk evlerini terk etmeyerek, saldırılara karşı büyük irade sergiledi. Yasağı ve saldırıları tanımayan halk, sokaklarda eylemlerini eksiltmeyerek, direnişini her geçen gün büyütüp saldırıları püskürttü. Halkın savunmasını sağlayan direnişçiler de devlet güçlerine ağır darbeler vurarak, zırhlı araçları kullanılmaz hale getirdi.

Sönmez ve Turan katledildi

6 gün boyunca saldırıların hiç eksilmediği Fırat Mahallesi'nde yasağın 3'üncü gününde Ahmet Sönmez (61) adlı yurttaş evinin kapısında vahşi bir şekilde katledildi. Aynı gün Turan Şahin (25) de motosikletiyle evinden ağabeyine ekmek götürürken, Yenituran Mahallesi'nde polisler tarafından hedef gözetilerek sokak ortasında 3 kurşunla katledildi. Yasağın sürdüğü 6 günde çok sayıda yurttaş devlet güçlerinin hedefi olarak yaralandı.

'Siwar hatin peya çûn'

Halkın ve gençlerin direnişi karşısında yenilgiye uğrayan ve geri püskürtülen devlet güçleri, yurttaşların evlerine ve işyerlerine saldırarak intikam almaya çalıştı. Özsavunma direnişçileri de eksiksiz bir direniş göstererek, gece gündüz mahalleleri korudu. Halkın ve gençlerin güçlü direnişi karşısında dayanmayan devlet güçleri, yasağı kaldırmak zorunda kaldı. 6 Ekim günü sabah saatlerinde yasak kaldırıldı. Yasağın ardından yüksek ölçüde vahşetin görüntüleri ile direniş görüntüleri gün yüzüne çıktı. Kaldırılan yasak ardından halk ve kurum yöneticileri ile temsilcilerinden oluşan heyetler direniş mahallelerine gelerek, gösterilen direnişi selamladı ve inceleme gerçekleştirildi. Nisêbînlilerin geri püskürttükleri saldırılar ardından "Siwar hatin peya çûn. (Atlı gelip yaya gittiler)" sözleriyle direnişi büyütme sözü verdi.

Yasağın ardından günün ortalarında katledilen Sönmez ile Turan'ın cenazeleri kitlesel merasimle defnedildi.

Bir yıl geride bırakıldı

Nisêbîn'de ilan edilen ilk "sokağa çıkma yasağı" ve gösterilen direniş bir yıl geride bırakıldı. Bu yasağın ardından 6 defa daha "sokağa çıkma yasağı" ilan edildi. En son 14 Mart'ta ilan edilen en uzun süreli yasak bugüne kadar kısmen devam ederken, direnişin sergilendiği mahalleler devlet güçleri tarafından yıkılması da sürüyor.

(bg/fç/sd)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR